Friday, October 28, 2011
Oglen yemegim bir saka!
Friday, October 21, 2011
Aile ile beraber - Son Part (Agustos 2011)
- Oncelikle haftasonlari hep birlikte genis genis kahvalti yapmanin tadini cikardik :) Ve bu kahvaltilarin olmazsa olmazlari; meyvalar... Annemin hazirladigi su tabaga bakarmisiniz sanat eseri gibi resmen, dragonfruit ler mangolarla ve yildiz meyvalari ile dans ediyor sanki :)
-Bu asagida gordugunuz "Chawanmushi" yani icinde cesitli sebze veya denizurunleri olan bircesit yunurtali karisim. Bunu genelde buharda yavas yavas pisiriyorlar ve puding gibi bir kivami oluyor.
- Ve esas yemegimiz izgarada gozumuzun onunde pisiyor :))
Bu meyvayi her ne kadar cok sevmesem de (cunku buyuklerinin tadi domatesi andiriyor, domates tadinda meyva mi olurmus hic!) gorunumu oldukca cekici :) Renkler sekiller buyuleyici :)
Bu arada bizimkiler gittikten sonra papayalarin Malezya versiyonlari gelmeye basladi buraya, daha kucuk ve daha lezzetliler. Resmen cicek kokuyor meyvayi kestiginiz zaman :)
Ne yazik ki umdugumuzdan kisa surede cikti kina, sadece 1-2 hafta dayandi :( Halbulki kucuk kardes dondugunde en azindan bayrama kadar dayanir diye umuyordu. Ama gitmeden her gun burnumuza sokup "kinami koklamak istermisin?" diyerekten bize kokusu ile eziyet etmeyi ihmal etmedi :D
Aslinda bu bildiginiz kizarmis patates :)) Ama sekli farkli olunca tadi da farkli olacakmis gibi geliyor insana :D Halbuki tuzu da yoktu pek bir tatsiz tuzsuz biseydi :))
Gectigimiz yil surada bahsetmistim, bu kekler cinlilere ozel sanirim biraz da dini bir sembolu olan kekler, zira yilin sadece bu zamaninda cikmaya basliyor ve "Mid-Autumn Festival" e kadar devam ediyor. Gecen yil disi yumusak kaplamalilari denemistik, hatta kucuk kardese yine onlardan aldik cok merak ettigi icin. Bu sefer de geleneksel olanlari yani disi kek gibi hamur kapli, firinda pisirilmisleri deneyelim ve bizimkilere de denetelim dedik.
Demez olaydik!! O ne feci bir tattir oyle, halbuki meyvali-findikli almistim. Ama sadece meyva ve findikla kalmayip birde icine binbir cesit baharat ve otu sokusturmuslar. En iyisi corek otu varin siz gerisini hesap edin! Hele bazilari var ici yumurta sarili! Yumurta sarisini oldugu gibi koyup yusyuvarlak pisiriyorlar, oylesi makbulmus. Yenilecek birsey diil o ben diyeyim size :))
Once kekleri servis ettim, ben caylari koyup oturup benim kekin tadina bakana kadar bizimkiler yemis bile. Tadina bakmamla "ayy bu ne, yenilecek gibi degil" demem bir oldu. Ama birde ne goreyim bizimkiler yemis yutmus bile. Ben "nasil yediniz yahu o seyi yenilir gibi degil" derken annem demezmi "Evet cok kotuydu tadi ama yedik iste, yoksa begenmeyince sen kiziyorsun uzuluyorsun" demezmi :)) Ne diyecegimi sasirdim, hatir icin cig tavuk yemek bu olsa gerek :)
Ayrilmak cok zor oldu tabii ki. Ancak onca aglasmanin arasinda havaalaninda su otomatik fotograf makinelerinden birine kucuk kardes, kocakisisi ve ben girip hatira fotografi cektirdik gitmeden (bizim adetimizdir kocakisisi ile) :D
Inanilmaz eglenceli ve guzel bir fotograf oldu paylasmayi isterdim sizinle :)
Herkese guzel bir haftasonu dileyerekten bu postu da burada sonlandiriyorum :)
Bu arada anneannem beklenmedik bir sekilde rahatsizlandi aniden ve bu sabah bypass ameliyati olacak. Endise ve merakla oradan gelecek haberlerde kulagimiz. Dualarinizi esirgemeyin olur mu ;)
Sunday, October 16, 2011
Sanatsal bir haftasonu
Her zamanki sergilerden farkli olarak Van Gogh sergisi tablolarin bulundugu bir sergi degildi de, tablolarin duvarlara yansitilan goruntulerinden olusan dia sov seklindeydi. Muzikle birlesince daha bir bambaska olmustu. Hatta sergi yerine sov demek daha dogru olur acikcasi. Karanlik kocaman bir salonda Van Gogh'un tum eserlerini muzik esliginde izlemek oldukca etkileyiciydi. Bilmedigim, kacirdigim cogu tablosunu gorme sansi yakaladim. Ve hatta hayati ile ilgili bircok detayi da ogrenme sansimiz oldu :)
Sergi cogunlukla heykel ve kaligrafik cizimlerle doluydu. Yagliboya tablolari ise hic yoktu :( Tabii hicbir yagliboya tablosunun sergilenmemis olmasi buyuk hayal kirikligi yaratti bizde ne yazik ki. Lakin yine de gorduklerimiz inanilmaz guzeldi. Dali'nin dahiligine ve cilginligina birkez daha boylesine elle tutulur gozle gorulur halde tanik olmak buyuk ayricalikti bizim icin :)
Herkese saglikli ve guzel bir pazar gunu diliyorum ;)
Ben gidip bir ihlamur iceyim de kendime geleyim :))
Friday, October 14, 2011
Ah bu Kore dizileri!!
Full House da bitti rahatladik :D Lakin birkac gune boslukta hissederiz kendimizi ve yuksek dozda Kore dizisine ihtiyac duyabiliriz heran :D Iste o yuzden ben simdiden arastirmalara baslayayim :)))
Friday, October 7, 2011
Bir haftasonu kacamagi: Malezya / Tioman Adasi
Snorkel ile yuzmeye kafayi taktigimizdan beri cevrede gidilebilecek neresi var, ne yapsak nasil yapsak da mercanlik bir adaya atsak kendimizi diye bakiyoruz artik :) Iste bu sebepten arkadaslardan duydugumuz, snorkelle yuzmek icin harika dedikleri Malezya’nin Tioman adasina takmistik kafayi. Hatta bizimkiler buradayken birlikte gidelim demistikte istememisti bizimkiler bocek mocek cikar diye! Zira babamin Pariste otel odasinda butun bir gece bocek sulayip bizi uyutmamisligi vardir!! Aman dediler ayni vakayi tekrarlamayalim :D
Benim renkten renge girdigimi goren zavalli kocakisisi bile “yuh yahu neden hep seni buluyor boyle seyler benim tek esyam bile islanmamis” diyerekten – halime aciyarak kollari sivadi ve en gerekli parcalari yikamaya basladi zavallim. Zira ben dokunsaniz aglayacak durumdayim hani kendimi balkondan aticam ama bungalowdayiz :))) Korku dolu yolculugun ustune birde camasir yikadik anlayacaginiz otel odasinda.
Bunlarda denizin cekilirken sahilde biraktigi izler…
Ilerleyen saatlerde sularin cekilmesini firsat bilerek bol bol deniz altinda cekemedigim (cunku kamerama uygun koruyucu kilif alamadim bi turlu) mercanlarin fotograflarini cektim bol bol :))) Her ne kadar cevrelerinde dolanan baliklarla bambaska oluyorsa da mercanlar, denizaltindaki bu harika dunyayi ucundan da olsa paylasayim sizlerle bu sekilde…
Gittigim yerlerde en sevdigim seylerden biri yerli cocuklarin fotograflarini cekmektir benim :) Ama o kadar da kolay degil onlarin en dogal hallerini yakalayip cekmek. Iste bu sebepten sanirim benim gezide favori fotografim bu :)
Sonrasinda ne mi oldu? Biz bir daha arastirip sorusturmadan olmadik otobuslere binmemeye karar verdik oncelikle. Bir de ustune o pislik sofor icin turizm sirketine upuzun bir mail dosendim geregini yapin yoksa size butun gezi sitelerinde rezil ederim diye :D
Deliyim yaparim, hic belli olmaz sagim solum!
Bu arada yol boyunca yuzumuzu guldurebilen detaylardan birini paylasmadan edemiyorum affiniza siginarak :D Anladigimiz kadari ile bu banka Malezyanin buyuk bankalarindan biri olsa gerek zira bircok subesini gorduk, nasil bir yatirim yapiliyor iceride diye dusunmeden edemiyor insan :))) resimlemeden edemedim :D
Velhasil bir geziyi daha olaysiz diyemeyecegim, bol olayli tamamladiktan sonra bir haftadir kendimize gelmeye calisiyoruz yine :)
Hepinize cok guzel bir haftasonu diliyorum :)