Bahar geldi seninle birlikte ve ben hayatimin “ilk” lerini yasadim seninle… abla olmayi ogrendim, paylasmayi ogrendim, kardes sevgisinin ne demek oldugunu ogrendim…
Minicik masum bir bebektin 16 yil sonra gelen… Heyecan ve merakla beklenen, hayatimizi degistiren, cok sevilen ve sevgiyle buyutulen…
Daha kirk gunlukken, evin ici insan dolu oldugu icin, ve benim ertesi gun sinavim varken sen uyumamakta israr ettigin icin benden fizik dersi dinleyerek uykuya daliyorsun ancak… Sanirim odur gercek sebebi bugun fizigi bu kadar cok sevmenin :)
Ve bir baska gun, pisik oldun diye kiyamadigim icin bezini baglamayan beni cezalandirircasina ustume cisini yapiveriyorsun :)
O miniminnacik suratin heryanini opucuklerle doldurup uyutmaya alistirdigim icin opulmeden uyuyamiyorsun, deli ediyorsun annemi, ve seni opmeyi akil ettiginde gozlerini kapayip ruyalara daliyorsun kadini atomu parcalamis kadar mutlu ediyorsun…
Evdeki tuyden horozdan deliler gibi korkuyorsun…
Diger bebeklerin aksine emeklemiyor yuvarlaniyorsun evin icinde…
Salondaki parkenin uzerinde yuzme ogreniyorsun :)
Hindistan cevizi tozunun posetini parcalayip tum hindistan cevizlerini basindan asagi kahkahalar esliginde yagdiriyorsun… Sonrasinda ise bukle bukle saclarinin icinden bir hafta hindistan cevizi parcalari ayikliyoruz, buram buram hindistan cevizi kokuyorsun…
Yerde yuruyen bocegi bir saplakta bayiltip isik hiziyla agzina atiyorsun, ben yetisene kadar da yarisini sindirime gondermis oluyorsun…
Minicik bir cocukken flutun icine doldurdugun bezelyelerle konusup annemi korkutuyorsun… Uzerine birde benden ogrendigin borazan ciceklerini anneme anlatip, gelmeden kulagima fisildamislardi benim diye kandirip kadinin ciddi ciddi tirsmasina sebebiyet verebiliyorsun :)
Bizi “koftem, baligim” diyerek seviyorsun, ne kadar cok sevdigini anlatabilmek icin…
Salatanin icindeki misirlari ayiklayip yiyorsun ne kadar kizdigimizi bile bile…
Anaokulunun ilk gunu sanki hicbirsey olmamis gibi sinifa girip oynamaya basliyorsun, ogretmenin bile sasiriyor ne kadar hazir! oldugunu gorunce…
Merakindan heryeri eseleyip kurcaliyorsun, dogustan meraklisin sen! Gittigimiz tatilde odanin kurcalanmadik yerini birakmayip en sonunda kafam kadar buyuk bir gumus kolye buluyor ve onu boynuna takip geziyorsun tum tatil boyu :) Ve annem tarafindan “olu g.tunden cop cikaran” unvani ile odullendiriliyorsun…
Daha e-mail adresimi acarken tepemde dikilmenden anliyorum aklindan gecenleri ve “sakin ha!” diyemiyorum… Sonuc olarak gordugun yalan yanlis sifre ile mail adresimi hakliyorsun!!
Kitap okumaya bayiliyorsun tipki benim gibi ve iste bambaska bir dunyayi paylasmaya basliyoruz o zaman seninle… Saatlerce okudugun kitabi ve karakterleri tartismaktan haz aliyorsun…
Ben uzakta olmadigim nadir zamanlarda gece yattigimiz yerden sohbet ediyoruz bol bol, kikirdesiyoruz abla kardes, hatta bazen abartip kahkahalar atiyoruz gecenin bir vakti…
Tavuk olduruyoruz ekranda, sen hep benim odullerimi kapiyorsun…
Sana getirdigim pembe kulakliklarini nereden aldigini soran kiza “ablam Paristen getirdi” dediginde kizin “hih onlardan pazarda da var” deyisine anlam veremeyecek kadar iyi niyetli bir cocuksun…
Balayina bizimle birlikte gelmeye kalkiyorsun :)
Mantari hic sevmiyorsun “ne sebze ne hayvan, ne oldugu garip bir besin yemem ben onu” seklindeki bilimsel argumanlarinla bizi delirtiyorsun…
Diger tum cocuklar ve gencler gibi Converse denilen bezden ayakkabiya bayilip yaz kis giyiyorsun…
Tum genckizlar gibi bir unluye asik oluyorsun ve hatta Edwirt diye sayiklayip “abla vampir olsam ne guzel olur” gibi anlamsiz laflarla beni sasirtiyorsun… Ayrica normalde asla bloguma koymayacagim su fotografi koymak durumunda birakiyorsun beni :)
Cizimlerin ile beni hayrete dusuruyor ve bir o kadar da sevindiriyorsun…
Tum kardesler gibi ablanin kiyafetlerini giymeye calisiyorsun, hatta benim bile ozel davetlere giydigim dekolteli bluzlarimin gundelik hayatta giyebilecek kadar sana yakistigini zannedip annemle kavga ediyorsun…
Ergenlige girip 25 yasina kadar cikmamaya karar veriyorsun :)
Durustlugun ve bol gonullulugun her zaman takdir gormedigini aci tecrubelerle ogreniyorsun…
“Ask” ve “ask acisi” ne demek ogreniyorsun…
Herkesi dostun sanip, her dostunun senin basarilarina sevinecegini umut edecek kadar saf ve cocuksun hala… Ve hayatin bu kotu yuzunu gorup “hayatin anlami” diye sorgulayacak kadar tecrubesiz…
Kafa goz yara yara, duse kalka sende ogreniyorsun hepimiz gibi hayatin zorlu yollarinda yurumeyi…
Ve bugun tam 15 yasinda oluyorsun…
Iyi ki dogdun guzel gozlum…