Friday, March 22, 2013

Memleket Halleri 2

Memleketten fersah fersah uzaktayken bakip bakip en cok ozendigim seylerden biri kitapcilari rahat rahat gezen, yeni cikan kitaplari hemen alan ve kitap fuarlarinda vakit geciren blogculardi. Eh kolay degil biz eldekilerle idare etmek, onlar da bittiginde simdi ne okusak diye hayiflanmak durumundaydik :)

Bu sebepten dolayi Bursa kitap fuarinin bizim burada olusumuzla ayni zamana denk gelmesi altin degerindeydi benim icin. Ayagimizin tozuyla attik kendimizi fuar alanina :)

Attik kendimizi atmasina da fuar alanlari neden boylesine cehennemin dibine yapilir, neden memleketimin degerli (!) belediyeleri belediyecilik gorevlerini hakkiyla yerine getirmeyip adam gibi ulasim ve servis ayarlamaz sorgulamadan edemedik. 
Gorunen o ki aradan ne kadar zaman gecerse gecsin pek birsey degismiyor ulkemde, kitap okuyorsan verilen cezayi kabullenecek surum surum suruneceksin!

Herseye ragmen fuar alanina vardik, azimliydik kitaplardan bizi kimse koparamazdi :)

Fuar alani ana baba gunuydu desem yanlis olmaz acikcasi. Iyi birsey mi yoksa kotu birsey mi tam emin degilim aslinda. Durum su ki; kitap fuari suresince okullar ogrencilerini otobuslere doldurup doldurup kitap fuarina goturduler. Bunun ardinda yatan dusunce cocuklara kitaplari ve kitap okumayi sevdirmek ise ne mutlu bize, genclikten umutlu olalim belki birseyler degisir...
Lakin gercek amac bunun disinda birseyse - aklimdan gecenler pek bir cirkin kaldi yazdigim halde sildim, ben oyle dusunmeyi yakistiramadim ki umarim kimse de oyle bir dusunceyle davranmamistir - yazik olur, sirf kuru kalabalik yaratmaktan oteye gecmez.


Kalabaliga, soguga, mesafeye ragmen kitap fuarina gitmek, kitaplara dokunup sayfalarini karistira bilmek, uzun sureli ozlemimizi biraz olsun dindirebilmek adina guzeldi bizim icin.

Kendimi tutmasam, birde karun kadar zengin olsam tabii :)) tum fuari cantaya dolduracaktim ya tuttum kendimi. Fuarin ganimetleri 5 kitapla sinirli kaldi benim icin. Uzun zamandir hasretle bekledigim Yedinci Gun-Ihsan Oktay Anar cantada yerini alan ilk kitap oldu, sonrasinda Limonlu Pastanin Siradisi Huznu aldi cantadaki yerini. Hep istedigim ama bir turlu firsat bulamadigim Iskender Pala ile tanismam bu sefere kismetmis, bakalim memnun kalacakmiyiz birbirimizden. Ardindan birde baktim ki Schrödinger'in Kedisi atlayivermis benim cantaya, hic sesimi cikarmadim devam ettim yoluma :)) Son olarak Can Dundar'in Uzaklar kitabini elime aldim ki birakamadim bir daha yerine, uzaklarin, gitmelerin kitabi olur da ben okumazmiyim.
Tum bunlarin ustune en cok Uykusuz'un onunde vakit gecirdik sanirsam, ihtiyacim olmadigi halde oo cok lazim diyerekten kendimi kandirip cantaya attigim kedili urunler de cabasi :)

Sonuc olarak bu guzel tesadufle yapilacaklar listemizdeki bir secenegi daha planlanmamis dahi olsa tamamlamis bulunduk. Soguk hava ve insanin iliklerini dondururcasina esen ruzgarda fuar alanina yurumek zorunda kalmak ertesi haftayi komple bitirip hastalik sebebi ile beni gunlerdir yatak yorgan yatmaya mecbur etse de durumdan memnunum mutluyum, yine olsa yine giderim yine gezerim :)

Thursday, March 21, 2013

Bugune ozel

Dunya siir gunuymus bugun - Leylak ablam sagolsun gozden kaciracaktim hatirlatmasa :)
E o zaman en sevdiklerimden birinden gelsin...


Ben;
Benden olgun insan isterim karşımda!
Benden dürüst,
En ufak dalgada,
Arkasını dönmeyecek kadar olgun.
Arkamı döndüğümde,
Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir.
Bir o kadar cesaretli olmalı.
Yağmurdan ıslanıp,fırtınadan kaçmamalı.
Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı.
İşine gelince sevip,
Zoru görünce bırakmamalı!

CAN YÜCEL

Tuesday, March 19, 2013

Memleket Halleri

Uzun zaman sonra memleketteyiz yine...
Sevdiklerimizle hasret gidermeye, ozlediklerimizi yiyip icmeye, degisiklikleri benimsemeye cabaliyoruz.
En buyuk derdimiz soguk! Her ne kadar buradakiler icin 15-20 derece yazin habercisi olsa da bizim icin kara kis demek, kolay degil 35 dereceden geldik :)
Dolaptan kazaklar hirkalar cikti cikmasina da onlar bize olmasa da biz onlara yabanciyiz. 15 gun oncesinde askili tisortlerle gezen bu bedene garip geliyor 3-5 kat giyinmek. 
Kazagin uzerine hirka hic olmuyor, kollarim bile birlesmiyor govdemle, penguenler gibi kollar havada yuruyorum :))
Lakin soguk kis gecelerinde yorganin altinda sarilip uyumayi da ozlemisiz hani...
Birde zeytinyaglilari ozlemisiz cok :)
Anne-baba, es dost, akraba ilgisini ozlemisiz...


Daglari ozlemisiz, dagi birak ufacik bir tepesi bile olmayan Singapur'dan sonra gozumuzu alamiyoruz alabildigine ormanlik, alabildigine aciklik dag manzarasindan.
Gokyuzu daha once de bu kadar buyuktu de biz mi farketmedik?
Insan elinde olmayinca anliyor cogu seyin guzelligini.
Soguk olsa da tertemiz dag esintisini ozlemisiz.


Mangal yapmayi ozlemisiz sonra...
Tabii ki inegol kofteyi ozlemisiz :)
Sehrin itis kakis yasamindan kacip nefes almayi ozlemisiz...


Sokakta ve hatta piknik alaninda dahi basibos dolasan kedileri bile ozlemisiz :)



Gun gectikce kalabaliklasiyor olsa da Sehr-i Bursa ya tepeden bakmayi ozlemisiz...


Monday, March 18, 2013

Cin Yeniyilinin Ardindan

Aslinda 10-15 gun once yazilmis ama kosusturmacadan bir turlu paylasilamamis bu yazi da bugunun yazisi olsun, yavas yavas geri donup adapte olmak lazim bloga :)

Yilan yili, Cinlilerin ilginclikleri, onu yedik bunu ictik derken bir Cin yeni yilini daha geride biraktik bile...
Zaten ne zamandir uzakdoguya ozgu bir yeme-icme yazisi yazayim diye dusunuyordum ki Cin yeni yili bahanesi oldu. Zira gozlemledigimiz kadariyla yeni yil demek Cinliler icin bol bol (hemde oldukca bol!) yemek demek :) Eh bana da yazip anlatmak dusuyor.

Dedigim gibi soz konusu Cin yeni yili ise yeme icme konusunu oldukca abartiyorlar, gunler oncesinden marketler talan ediliyor sanki kitlik varmis gibi. Tabii ki yenilen yiyeceklerin cogu alisik olmadigimiz ve hatta uste para verseler yiyemeyecegimiz turden :)) Daha onceki yazilarimda (surada ve surada) Cin yeni yilina dair ilgincliklerden biraz bahsetmistim. Bu sefer de tadina baktigimiz ve bakmadigimiz tum yeni yila ozel yiyecekleri bir araya toplayip anlatayim dedim.

Cinlilerin yeni yil kutlamasi icin en ozel ve de en onemli yiyecekleri "Yu Sheng" yani cig balik salatasi. Yusheng salatasinin icinde genellikle cig somon, rendelenmis turp, havuc gibi cesitli sebzeler, chili biberi, deniz anasi, yer fistigi ve denizurunlu krakerler, ayrica bol miktarda baharat ve sos bulunuyor. 

Bu salatanin icindekilerin oldukca ilginc olmasinin yaninda yenilisi de oldukca ilginc. Yeni yil kutlamasi icin aile bireyleri bu salatayi hazirlayip masanin etrafinda toplaniyor ve hep beraber cubuklari salataya daldirip karistiriyor oncelikle. Sonrasinda da salatayi ellerindeki cubuklarla havaya firlatiyorlar - bakiniz internetten buldugum temsili fotograf asagida :) Salatayi en yuksege firlatan kisinin o yil boyunca zenginlige ve refaha kavusacagina inaniyorlar.


Cinlilerle ilgili bizi oldukca hayrete dusuren konulardan biri de bayramlarda veya ozel kutlamalarda en buyuk dilek ve temennilerinin maddi olmasi. Hani bizde saglik, sihhat, mutluluk falan dilenir ya ilk once, Cinliler icin yok oyle birsey, varsa yoksa para, zenginlik, sans falan susluyor dileklerini, ilginc degil mi?





Cin yeni yilinin bir diger vazgecilmezi, yeni yila ozel yiyecegi de "abalone", Turkce ye deniz taragi olarak cevrilmis, istiridye turu bir deniz kabuklusu. 

Tadi neye benziyor derseniz pek birseye benzedigini soyleyemeyecegim cunku genellikle hep konserveleri satilip yeniyor ve konservelerden cikan abalone larin tadi da lastik gibi birsey, cigneseniz cignenmiyor yutsaniz yutulmuyor. Sonuc olarak nesi ozel, neden bu kadar ozel, ne anlami var bilemiyorum :)






Cin yeni yili yaklasirken marketlerde haftalar oncesinden yerini alan, yeni yilin olmazsa olmazlarindan bir digeri de bu kirmizi kapakli plastik kaplar ve kavanozlar.


Bu kavanozlarin icinden turlu cesitli citir cerezler, kurabiyeler falan cikiyor genelde. En bilinenleri de ananasli kurabiyeler, kekler, deniz urunlu veya ilginc aromalara sahip cipsler falan.

Ananasli kurabiyelerden daha once de bahsetmistim surada. Ananasli kurabiyeler gayet yenilebilir cinsten de digerleri oldukca ilginc ve tadimi cesaret isteyen aromalar :)
Bakiniz mesela bezelyeli kurabiyeler...




Ve patatesliler...




Yosun aromali cipsler yine en sevilenlerden...
Yosun aromali deyince kulaga garip gelse de oldukca guzeller, hatta yosun aromali fistiklar benim en sevdiklerimden.




Bir diger denizurunlu cerez ise karides aromali bu borek turu yiyecekler. Tadi nasil diye pek bir yorum yapamayacagim cunku oyle keskin bir kokusu varki tadmaya cesaret edemedim :)) Ama Cinliler bol miktarda tuketiyor bunlari.


Ve bir diger populer yiyecek "arrow head" adli kok bitkisinden yapilan cipsler...
Bu bitkinin adinin Turkce karsiligi nedir tam bilemiyorum, tek bildigim pazarlarda veya marketlerde pek gormedigim uzakdoguya ozgu bir cesit kok bitkisi oldugu.



Bizim kolayca yiyebildigimiz yadirgamadigimiz nadir yiyeceklerden biri; gofret seklindeki, Cinliler cok fazla tatli ve sekerli yiyecek sevmedigi icin genelde az sekerli ve hatta tuzlu yapilan rulolar, yani "love letters".






Bu kucuk cicek sekilli keklerde Cin yeni yilinin vazgecilmezlerinden bir digeri, "Kueh Bahulu" olarak adlandiriliyorlar. Yanlis bilmiyorsam Kueh sozcugu Malaycadan geliyor ve "kek" anlaminda. Sekilleri cok cici gorunse de tadi ve aromasi pek tatmin edici degil, sadece un, yag, seker ve yumurtadan yapilmis tatsiz tuzsuz pek de bir ozelligi olmayan sunger kekler.


Daha onceden bahsettigim bu kek ise "Kueh Lapis" yani bin kat keki. Her kat tek tek hazirlandigi icin oldukca zahmetli ve ozel kabul edilen bir kek olsa da lezzeti icin ayni seyi soyleyemeyecegim, digerleri gibi siradan bir kek iste :)

Zaten Cinlilerin ve uzakdogulularin olayi da bu,cok fazla tatli ve sekerli birseyler yemeyi sevmedikleri icin tatli ve kekleri bile oldukca tatsiz. Hani kek mi yiyorsunuz yoksa ekmek mi pek belli degil :)


Alin iste bir diger ornegi daha; Huat Kueh. Sadece pirinc unu ve normal un karisimindan yapilmis bir kek. Bu keklerin tapinaklarda ve sokaklarda adak olarak sunulmasi oldukca yaygin, onun icin bayramlarda ve festivallerde yol kenarlarinda dahi bu keklerden gorebilirsiniz buralarda.

 
Ve de kek serisinin belki de en begendiklerimden (gorunus olarak tabii); Kueh Rose.
Bu cicek sekilli yiyecekleri yapmak icin sekilde gordugunuz cicek seklindeki metal kaliplar gerekiyor.
 

Ve ben pembe renklilerine bayildim :)


Cin yeni yilina ozel anlam veremedigim yiyeceklerin en basinda bunlar geliyor sanirim; Kuih Bakul.
Uzunca bir sure markette gidip gelip sagini solunu kurcaladim bu ne ki simdi diyerekten :) Megerse sadece pirinc unu ve sudan yapilma bir tur kek mis! Kek denirse tabii ona. Muz yapraginin icinde pisirilen bu garip tatli bizdeki pirinc unu muhallebisinin uzakdogu versiyonu desem yanlis olmaz sanirim.
Muhallebiyi pek sevmedigimden mi yoksa yapragin icindeki vicik ve oynak tatlinin sevimsizliginden mi hic tadina bakmaya bile girismedim :))




Ve pirinc ununa, nisastaya ve bilimum jolemsi seye bayilan Cinlilerin bir baska mucizesi daha :))
Belki biliyorsunuzdur, bizim dilimizde Japon baliklari onlarin deyisi ile Golden Fish oldukca onemli bir yere sahip uzakdogu kulturunde. Onun icin de sadece joleden yapilmis bu baliklar tatsiz tuzsuz olduklari halde olmazsa olmazlardan bir digeri daha...



Sanirim Cin yeni yilina ozel yiyecekler genel gorunumleriyle simdilik bu kadar, gordugum, duydugum veya tattigim diger ilginclikleri de ayrica paylasirim artik sonraki yazilarda :)

Wednesday, March 13, 2013

Sessiz Carsambalar / Wordless Wednesdays


Sessiz carsambalarin ust uste 3. haftasi...
Tasinmaydi falan derken kendimizi yollara vurduk, zaten her yil tasinma sonrasinda yolculuk da aliskanlik haline geldi :)
Uzun suren memleket hasretimizi dindirmeye calisiyoruz simdilerde.
Kaybolmadik yani, kisa bir aradan sonra buralardayiz yine :)

Wednesday, March 6, 2013

Sessiz Carsambalar / Wordless Wednesdays


 



Madem yaz esintileri guzel geldi bu haftanin sessiz carsambasi da deniz kiyisindan gelsin...
(Singapur Sentosa adasindan)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails