Kocakisisi de bende bildiginiz birer ev kusuyuz, hatta kedi desem daha mantikli olur sanirim ayni kediler gibi kosede pinekleyen ev hayvanlariyiz genellikle :)) Evde oturalim kimse dokunmasin bize oh ne ala :) Ozenle planlanmis gezilerimizden bahsetmiyorum tabii ki, bahsettigim haftasonu ve hafta ici geceleri olan etkinlikler genelde. Kirk yilda bir bir yere gidilecek olsun "aman ne gerek var" der vazgeceriz, sehirdeki bilimum gorulesi yerleri surekli erteler ancak aylar sonra gezeriz, burnumuzun dibindeki etkinlikleri kacirir sonrada "tuh tuh vah vah" hayiflaniriz.
Bunun en yakin orneklerinden biri de gecen yil yasandi. Daha once surada da bahsetmistim, evimizin dibinde bir gol ve Chinese Garden (yani Cin Bahcesi) var. Gectigimiz yil bu zamanlar bir gece havai fisek sesleri ile attik kendimizi kapinin onune, ne gorelim Chinese garden da havai fisek atiliyor. Ilerleyen gunlerde gelip giderken farkettik ki Chinese garden isil isil fenerlerle suslenmis, isiklandirilmis. Ha bugun gidelim ha yarin derken gidemedik bir turlu koca popolarimizi kaldirip. Bir gun baktik ki isiklar sonmus bize gecmisler ola...
Neyse efendim bu yil yine yavastan festival zamani geldi, once Hungry Ghost (Ac hayalet) festivali, sonra da Lantern Festival (fener festivali) ve Mid-Autumn (sonbaharin gelisi gibi birsey daha once bahsetmistim surada) kutlamalari. Derken gecenlerde bir gece yine patlayan havai fiseklerle firladik yerimizden, bir baktik ki Chinese garden yine isiklandirilmis. Gecen pazar gunu kocakisisi kendisinden beklenmeyecek bir kararlilikla - cunku genelde hadi oraya gidelim buraya gidelim diye vizildayan ben olurum evde :) - "haydi gidelim su Chinese garden'i gezelim yoksa bu sene de goremeyecegiz" dedi.
Haftasonunun cogunlugunda fotograf makinasi ile bogusup bir suru yeni fonksiyonunu kesfeden ve bundan sonra onu daha yuksek performansla kullanmaya kara veren ben icin isiklarla dolu, rengarenk bir bahce fotograflamak icin bulunmaz nimetti tabii :)) Eh daha fazla naz etmeden kaptim makinayi, kocakisisinin koluna girdim ve Chinese garden'a dogru yola ciktik. Yola ciktik dedigimse maksimum 10 dakikalik mesafe :)
Gittigimizde birde ne gorelim bayagi bayagi kalabalik bir festival alani, ortalik insan kayniyor ve bizim umdugumuzdan cok daha buyuk bir etkinlikle karsi karsiyayiz. Hatta "Lantern festival" yani fener festivali oldugunu orada gorduk. Biz zannediyoruz ki ortaligi suslemisler, kutlamalar icin sonrasindada bir sure kalacak oyle diye. Meger bildigin festival alani kurmuslar, icerisi vingir vingir insan kayniyor falan. Tabii bu arada hesaba katmadigimiz birsey daha vardi ki giris paraliydi! Ilk basta giris ucretini fazla bulup girmesekmi ki falan dediysek de girince verdigimiz paraya degdigini gorduk.
Heryer isil isildi, rengarenk fenerler yollarda agaclarda asiliydi ve tam anlamiyla bir isik soleniydi. Bahceden iceri girer girmez fotograf makinasini actim ki hicbir ayrintiyi kacirmadan cekeyim. Ama o da ne!! Hafiza kartini koymayi unutmusum ve tek bir resim bile cekemiyorum!! En son "hayir ya hayir! hayir!!" diye bagristigimi hatirliyorum. Makinaya kafa atmak, kendime kafa atmak (nasil yapacaksam), kendimi uzerinde bulundugum kopruden asagidaki mikroplu ve sivrisinekli suya birakmak, yere oturup cocuklar gibi tepine tepine aglamak... dusunceleri arasinda bir sure gittim geldim. Ama nafile yapacak birsey yok girdik bir kere, cikamayiz da. Zavalli kocakisisi beni normale dondurebilmek adina gidip kapidaki gorevlilere durumu anlatti, ben bir gidip geleyim tekrar diyerekten. Adam "tamam girip cikin ama 5 dakikaya havai fisek gosterisi baslayacak onu kacirirsiniz" demezmi!!
Benden hic beklenmeyecek sogukkanlilikla durumu kabullendim! ve hicbir fotograf cekemeyecek bile olsam (ki hakikaten cok feci oturdu icime) gecenin tadini cikarip kocakisisine de hayati zehretmemeye karar verdim, hem adam kirk yilda bir beni zorlayarak disari cikarmis bozmayalim degilmi :D Hem zaten zavallim bin kere "uzulme yine geliriz, bak daha bitmiyormus" diye avutmaya calisti beni. Bes dakika icinde havai fisekler patlamaya basladi, onlari izledik once. Sonrasinda da kocakisisi yaninda telefonu oldugunu hatirlayip bana uzatti, bak bakalim bununla cekebilirmisin fotograflari diye :))
Fotograflarin kalitesi tabii ki benim makinam ile kiyas bile kabul etmez ama yine de telefon da fena is cikarmamis, en azindan hatira oldu bize :)
Fenerlerin bazilari insan boyundaydi neredeyse ve oldukca hasmetli, goz aliciydilar. Inanilmaz bir iscilikle yapildiklari belliydi.
Bunun en yakin orneklerinden biri de gecen yil yasandi. Daha once surada da bahsetmistim, evimizin dibinde bir gol ve Chinese Garden (yani Cin Bahcesi) var. Gectigimiz yil bu zamanlar bir gece havai fisek sesleri ile attik kendimizi kapinin onune, ne gorelim Chinese garden da havai fisek atiliyor. Ilerleyen gunlerde gelip giderken farkettik ki Chinese garden isil isil fenerlerle suslenmis, isiklandirilmis. Ha bugun gidelim ha yarin derken gidemedik bir turlu koca popolarimizi kaldirip. Bir gun baktik ki isiklar sonmus bize gecmisler ola...
Neyse efendim bu yil yine yavastan festival zamani geldi, once Hungry Ghost (Ac hayalet) festivali, sonra da Lantern Festival (fener festivali) ve Mid-Autumn (sonbaharin gelisi gibi birsey daha once bahsetmistim surada) kutlamalari. Derken gecenlerde bir gece yine patlayan havai fiseklerle firladik yerimizden, bir baktik ki Chinese garden yine isiklandirilmis. Gecen pazar gunu kocakisisi kendisinden beklenmeyecek bir kararlilikla - cunku genelde hadi oraya gidelim buraya gidelim diye vizildayan ben olurum evde :) - "haydi gidelim su Chinese garden'i gezelim yoksa bu sene de goremeyecegiz" dedi.
Haftasonunun cogunlugunda fotograf makinasi ile bogusup bir suru yeni fonksiyonunu kesfeden ve bundan sonra onu daha yuksek performansla kullanmaya kara veren ben icin isiklarla dolu, rengarenk bir bahce fotograflamak icin bulunmaz nimetti tabii :)) Eh daha fazla naz etmeden kaptim makinayi, kocakisisinin koluna girdim ve Chinese garden'a dogru yola ciktik. Yola ciktik dedigimse maksimum 10 dakikalik mesafe :)
Gittigimizde birde ne gorelim bayagi bayagi kalabalik bir festival alani, ortalik insan kayniyor ve bizim umdugumuzdan cok daha buyuk bir etkinlikle karsi karsiyayiz. Hatta "Lantern festival" yani fener festivali oldugunu orada gorduk. Biz zannediyoruz ki ortaligi suslemisler, kutlamalar icin sonrasindada bir sure kalacak oyle diye. Meger bildigin festival alani kurmuslar, icerisi vingir vingir insan kayniyor falan. Tabii bu arada hesaba katmadigimiz birsey daha vardi ki giris paraliydi! Ilk basta giris ucretini fazla bulup girmesekmi ki falan dediysek de girince verdigimiz paraya degdigini gorduk.
Heryer isil isildi, rengarenk fenerler yollarda agaclarda asiliydi ve tam anlamiyla bir isik soleniydi. Bahceden iceri girer girmez fotograf makinasini actim ki hicbir ayrintiyi kacirmadan cekeyim. Ama o da ne!! Hafiza kartini koymayi unutmusum ve tek bir resim bile cekemiyorum!! En son "hayir ya hayir! hayir!!" diye bagristigimi hatirliyorum. Makinaya kafa atmak, kendime kafa atmak (nasil yapacaksam), kendimi uzerinde bulundugum kopruden asagidaki mikroplu ve sivrisinekli suya birakmak, yere oturup cocuklar gibi tepine tepine aglamak... dusunceleri arasinda bir sure gittim geldim. Ama nafile yapacak birsey yok girdik bir kere, cikamayiz da. Zavalli kocakisisi beni normale dondurebilmek adina gidip kapidaki gorevlilere durumu anlatti, ben bir gidip geleyim tekrar diyerekten. Adam "tamam girip cikin ama 5 dakikaya havai fisek gosterisi baslayacak onu kacirirsiniz" demezmi!!
Benden hic beklenmeyecek sogukkanlilikla durumu kabullendim! ve hicbir fotograf cekemeyecek bile olsam (ki hakikaten cok feci oturdu icime) gecenin tadini cikarip kocakisisine de hayati zehretmemeye karar verdim, hem adam kirk yilda bir beni zorlayarak disari cikarmis bozmayalim degilmi :D Hem zaten zavallim bin kere "uzulme yine geliriz, bak daha bitmiyormus" diye avutmaya calisti beni. Bes dakika icinde havai fisekler patlamaya basladi, onlari izledik once. Sonrasinda da kocakisisi yaninda telefonu oldugunu hatirlayip bana uzatti, bak bakalim bununla cekebilirmisin fotograflari diye :))
Fotograflarin kalitesi tabii ki benim makinam ile kiyas bile kabul etmez ama yine de telefon da fena is cikarmamis, en azindan hatira oldu bize :)
Fenerlerin bazilari insan boyundaydi neredeyse ve oldukca hasmetli, goz aliciydilar. Inanilmaz bir iscilikle yapildiklari belliydi.
En guzeli de parkin her yani; yollar, agaclar fenerlerle doluydu. Onca isigin arasinda insan hakikaten bir garip hissediyor kendini, herhangi bir masalin icine dusmus gibi falan hissediyor.
Gercekleri cok daha rengarenk ve buyuleyici gorunuyor bu agaclardaki fenerlerin ama telefon performansi ile bu kadar cikti :(
Cogu yerde cinlilerin efsanelerini ve hikayelerini anlatan fenerler vardi. Bu fenerler insan boyunda bu arada.
Diger bir kosede de tum Cin yillarini temsil eden hayvanlar vardi sirasiyla...
Bu kaplana bayildim cok sirindi, evin bir kosesine alip koymak lazim, hos bir isiklandirma olur :) Ama kaplani bile cekik gozlu yapmislar cok guldum :)
Iste bu benim favorilerimden biri, yilanlari sevmesem de yilan yilinin maskotuna bayildim. Yok boyle bir sirinlik, kafasina da cicek kondurmuslar birde :)
Bu da kucuk ejderha :)
Biraz ileride yiyecek icecek seyler satan bir tezgah vardi. Almanya'dan aliskanligimiz, festival alaninda mutlaka bir pamuk helvaci vardir ve mutlaka aliriz bana :D Ama bunu gorunce sok olduk! Pamuk helvalar cubuklarin ucunda degilde plastik kutularda satiliyor!! Cunku burada nem o kadar yuksek ki acik havada aninda tekrar sekerlesir.
Hayal kirikligimi ikiledim bu gece. Kutuda pamuk helvami olurmus, onu soyle isira isira yiyeceksin cubugundan, yuzun gozun seker olacak ki egleneceksin :) Ama en cok da buranin cocuklarina uzuldum sanirim :(
Hayal kirikligimi ikiledim bu gece. Kutuda pamuk helvami olurmus, onu soyle isira isira yiyeceksin cubugundan, yuzun gozun seker olacak ki egleneceksin :) Ama en cok da buranin cocuklarina uzuldum sanirim :(
Neyse devam ettik cevreyi gezmeye, oldukca fazla fener varmis, hani bizim sandigimiz gibi uc bes isiklandirma degilmis onu anladik gezdikce. Adamlar ugrasmislar ve guzel birsey yapmislar.
Bu fenerlere bayildik, kiz figurleri ile yapilan bu resim yaklasik 2-3 metre yuksekliginde kocaman bir duvari kapliyor boydan boya. Figurler inanilmaz guzel ve renkliydi.
Cok etkilendigimiz bir digeri ise nehrin tam ortasina kurduklari ejderha figurlu fenerlerdi. Fotograflar oldukca kotu cikmis ne yazik ki ama gercegi isil isil ve rengarenkti. Isiklarin dalgalanmasi, renklerin uyumu ve hele hele gole yansimasi gercekten harikuladeydi...
Bu da golun uzerinde balik tutan Cinli balikci :)
Ve iste benim bir diger favorim daha; pandalar!!
Bunlarda geleneksel Cin maskeleri, ve hikayeleri ile birlikte Cin figurleri... lakin hikayelerini bilebilsek daha anlamli olurdu bizim icin :)
Parkin bir kosesine dilek agaci yapmislar. Insanlar akin akin para gorunumundeki (ortasi delikli altin rengi seyler Cin parasinin emitasyonu) metallerin uzerine dileklerini yazdiklari kurdeleleri baglayip birlikte bu agaca asiyorlardi.
Ve gordugumuz en ilginc seylerden birini daha fotograflayip geceyi sonlandirdik. Cocuklar icin kurulan eglence parkinin icinde gorduk bu oyun havuzunu. Kucuk cocuklari once bu balonlarin icine sokuyorlar, sonra balonu sisirip havuza koyuyorlar. Cocuklar suyun uzerinde hopluyor zipliyor yuvarlaniyor bu balonun icinde. Ilk gordugumuz iki cocuk vizildanip aglasa da sonraki ikisi cok eglendiler, balonun icinde yuvarlanip durdular bol bol :) Hani utanmasam bende denerdim ama sanirim bana uygun boyutta balon yoktu :D
ne kadar güzeller bunlar böylee....
ReplyDeleteacccık kıskandım, ben de görmek istiyorum bunları ve ben de o balonların içinde oynamak istiyoruum. ayrıca da bu çocuk oyuncaklarının büyükler için olanları da yapılmalı bence:)
bence telefon super is cikarmis. Harika fotograflar. Eline saglik ve elbette usenmeyip gidip bizimle de paylastiginiz icin tesekkurler :) hepsine bayildim ama duvardaki kizlara ayri bir bayildim sanirim :) Bir de havuzdaki ejderhalar. super!
ReplyDeleteo son resimdeki oyunu biz de gorduk burada. resmen elektrik supurgesi gibi bir seyle sisiriyorlardi balonlari. fermuarli balonlar cikacaklari zaman aciveriyorlardi fermuarlari. Onlar da fermuarli mi? Bizim burada da sadece cocuklar icin yazmislar. Iyi de buranin cocuklarinin bazilari benden iri :)
Hafıza kartını unuttuğunu okuyunca bende bile bir hayal kırıklığı oluştu düşün:) Ama bu fotoğraflar da gayet iyi hele ki telefona göre.
ReplyDeleteÇok keyifli görünüyor yaa, bayıldım. Nehirdeki ejderha sanırım favorim oldu. Gece karanlığında nasılda güzel görünmüştür.
NzN gel cicim hemen gosterelim sana ayin 18 ine kadar devam ediyor ;)
ReplyDeleteolmazsa seneye gelir gorursun :)
kesinlikle katiliyorum fikrine, buyukler icin de yapilmali, bize yazik degilmi ama :P
Gulcin ben tesekkur ederim :) telefon hakikaten fena is cikarmamis ;)
Buradaki balonlarda fermuarli ve oyle supurge gibi birseyle sisiriyorlar :))
Sen bence bir ara saclari iki yandan toplayip gir siraya ve sansini dene, bakarsin kaynarsin arada :)) ama benim hic sansim yok buradaki yetiskinler bile cocuk gibi ki cocuklari mikroskopla arasin :D
particle ahhh sen birde bana sor nasil yamuldum ekranda hafiza katri yok diye yazinca :(
fenerler gercekten gece karanliginda cok guzel dorunuyordu, onlara bakarken kendimden gectim de karti falan unuttum :)
Yaz demek Malta'da da havaifisek demek oldugundan havaifiseklerden fenalik geldi bana ama fenerler gercekten cok guzeller. Bayildim..
ReplyDeletedemek siz öyle çok gezmezsiniz ev kuşusunuz falan. hıhı tamam anladım oldu :)))
ReplyDeleteneyse sahiden pek güzelmiş bu festival dibim düştü okurken ve fotolara bakarken...
lily of the valley cok guzel degildi zaten havai fisekler :D ama fenerler guzeldi gercekten ;)
ReplyDeletemaya :))) ama bak orada yazmistim yahu, ozenle planlanmis gezilerden bahsetmiyorum diye :) O geziler apayri, isin icine baska bir cografya ve yollara dusmek giriyorsa hic usenmiyoruz bak :)
begendigine sevindim :)
Fotoğraflara ba-yıl-dım! :)
ReplyDeleteHer ne ettiysen o makinaya, iyi etmişsin kuzum! :)
Tembellik iyidir, candır. Ev kuşu olmak hayattaki en büyük hazdır :)
Ama... işin içine değeceğineinandığın gezme giriyorsa; o zaman totoları kaldırmak gerekiyor işte :)
İyi ki gitmişsiniz Çin Bahçesine :)
Teşekkür ettim kendi adıma kuzum.
ama ben zaten uzak doğu hayranıyım ki, bu resmler beni nsl cezbetti bi bilsen cnm,zevkle okuduğum bir posttu:)
ReplyDeletehttp://laminapropria.blogspot.com/
ışıklı ve renkli herşeyi çok seviyorum. bu fenerlere hayran kaldım o yüzden:) ama bunlar resmen sanat eseri. bu güzellikleri meydana getirmek bu memlekette bir yaşama sevinci olduğunu düşündürttü bana.
ReplyDeleteEllam kocakisisi gecenin sonunda dedi zaten "ben 1,5 yilda telefonla bes fotograf cekmisim sen bir gecede 150 tane cektin" diye :))) yaptim biseyler iste ;)
ReplyDeleteValla bizde aferinlerle donattik kendimizi iyiki bu sefer tembellik etmemisiz gitmisiz diye :)
Operim cok
lamina hosgeldin :)
Sevindim begenmene, bizde bol miktarda var bu uzakdogu postlarindan :))
Judy sorma hayran olmamak elde degil, o kadar belli ki adamlarin deli gibi ugrastiklari emek verdikleri. Hakikaten yasama sevincleri bol, seviyorlarda boyle seyleri, keske bizde de biraz bol olsa toplum olarak.
Bence fotolar baya net ve nefisler açıkçası bende orda olmak istedim :)
ReplyDeleteJapon kültürüne ayrı bir hayranlıgım vardır. Çok tskler, iyi geldi bu fotolar ve yazınız :)
Asli valla moral oldu bu yorumlar, hele hele o kadar uzulmusken fotograf makinasina. Bu gidisle bir sonraki sefere kocakisisinin telefonuna sarkacagim fotograflar guzel cikmis diye :))
ReplyDeleteBegenmene sevindim :)
merhaba,
ReplyDeletebir kaç sorum olacaktı size. Temmuz ayında malezya singapur ve bali turu yapamyı düşünüyoruz. Size detaylı bir mail atsam bana bilgi verebilir misiniz?
Mail adresim: fanatikcarsi@gmail.com
tşkler
merhaba,
ReplyDeleteTemmuz ayında maleya singapur ve bali turu yapacağız. Biletlerimizi aldık size detaylı mail atsam bana bilgi verebilir misiniz?
fanatikcarsi@gmail.com
Teşekkürler
MuratCAN elimden geldigince yardimci olmaya calisirim mail atarsan ;)
ReplyDeletebiradambirkadin@gmail.com