Uzakdogunun en guzel, bizim en cok sevdigimiz ve tum detaylarini ogrenmeye doyamadigimiz yanlarindan biri cay kulturu… Buraya ilk geldigim zaman cok sasirmistim cayi nasil farkli yontemlerle hazirlayip ictiklerine. Bizler alismisiz cayi demleyip icmeye. Daha onceki bir “tea house” yani cay evi deneyimimizi surada anlatmistim detaylari ile. Bu cay tatma seramonilerinden sonra arkadaslarimiz bize oldukca eski, yasli Cinli bir ciftin islettigi bir cay dukkanini tavsiye etti. Orayi kesfetmemiz ile Nirvana’ya ulasmamiz bir oldu :)
Dukkan Cin mahallesinin pek de turistik olmayan, aksine yerel halkin takildigi pazaryerinin iclerinde bir yerde, eski pusku ancak iceri giriverince dunyayi unutturan bir yer. Kocakisisi de ben de bayiliyoruz bu dukkana. Iceride her yanda birseyler var; Cin usulu demlikler ve cay kaplari, cay kutulari ve kavanozlari, cay diskleri - cay yapraklari disk haline getiriliyor ve kagitlara sarilip disk seklinde saklaniyor, eski zamanlarda insanlar bunlari ucuzken satin alir eskiyip degeri artinca satarmis bir cesit fon gibi yani :)Ve daha neler neler… Adim atacak yer yok dukkanin icinde ama biz buraya bayiliyoruz ve gittigimiz zaman canimiz disari cikmak istemiyor.
Her gidisimizde bir dolu cay alip mutlu mutlu eve donuyoruz. Gecen gidisimizde farkettim ki benim “Marie Antoinette” filminde izleyip “mutlaka denemeliyim” listeme ekledigim ama bir turlu bulamadigim cicek caylardan var bu dukkanda! Allahim o nasil bir sevinc nasil bir mutluluktur anlatamam :) Dukkanin icinde zip zip ziplamadigim kaldi bir tek. Tabii ki hemen cicek caylardan da aldik denemek icin.


Filmde Marie Antoinette fincanin icine koydugu cayin uzerine sicak suyu yavas yavas ekleyerek fincanin icindeki cicegin acilisini izliyordu… Iste bizde aynen oyle yaptik koca kisisi ile, ama Marie Antoinette’nin bizim gibi cigliklar atarak sevindigini, cicegin acilisini boyle coskuyla izleyisini hatirlamiyorum :) delimiyiz neyiz… Suyu yavasca ekledigimizde cayin yavas yavas acilisini, icerisinden cikan karanfilin guzelligini mumkun oldugunca fotograflamaya calistim iste boyle. Diyemem ki dunyanin en leziz ve harika cayi diye, ama sonunda benim de fincanimin icinde cicek acti ya, degmeyin keyfime…

Dukkandan ayrica “Jasmin Tea” aldik ve kesinlikle bizim favori caylarimiz arasinda ilk siralarda yerini aldi bu cayda. Bir cay bu kadar mi guzel kokar, bu kadar mi hafif bir aromasi olur, boyle mi rahatlatir ve mutlu eder insani… Bu cayin evimize girisi ile birlikte biz aksamlari Turk cayi demlemek yerine Jasmin tea icer olduk. Kocakisisi surekli elinde demlikle geziyor bu cay sebebiyle :)
Gectigimiz Cumartesi gunu de yine cayimiz bittigi icin cay dukkaninin yolunu tuttuk. Herzaman ki gibi Jasmin tea ilk oncelikle cantada yerini aldi. Ek olarak farkli cesitlerde cicek cay (birinin kuru hali kalp seklinde bayildim) ve yesil cay aldik. Normalde bizim yesil cay favorimiz Japon Matcha cayi, onun uzerine cay tanimam :) Ama burasi Cin dukkani oldugu icin Matcha yok tabii ki, bizde dukkan sahibi yasli amcanin tavsiyesine guvenerek farkli bir cesit yesil cay aldik denemelik, yapraklari igne gibi oldukca degisik birsey. Neyse deneyince bunlarla ilgili gozlemlerimi de yazarim artik. Birde ustune sagolsun yasli amca bizi pek sevdi, degisik cesit caylar da verdi deneyelim diye, deneyip gorecegiz bakalim nasil seyler…
Pazar gunu ise bir suru karmasa, telase, stres falan derken yine uzun zamandir planladigimiz ve hep aksattigimiz bir “Singapur Kesif turu” daha gerceklestirdik. Artik onu da yazarim bir ara fotograflari derleyince :) Haftaya yorgun ve uykusuz basladik yine :(
Velhasil benim caya degil kahveye ihtiyacim var su anda calisabilmem icin :) Guzel bir hafta dilerim hepinize…
A.
ben de çay hastasıyımdır. Evde onlarca çeşit çay bulundururum. Jasmin çayı ile yeşil çayı harmanlıyorum bazen. Ya da fincanıma tek bir yasemin çiçeği atıyorum. Çok güzel oluyor. Çiçek çaylar burada var mı bilmiyorum ben de tv de görmüştüm.
ReplyDeleteAfiyetler olsun
günaydın.
ReplyDeleteKonya'da da çiçek adı altında içilen sıcak bir içecektir. İçinde çiçek yüzer.
Rize Turist Çayı...ÜStüne çay tanımam.Hiçbir güç te o deli bozması çayları bana içiremez.:))
ReplyDeleteDemlenmeden çay mı olur yahu?:)))
O taraflara gitmeye kalkarsam, yanıma demlik alsam iyi olur; ben o Çin çaylarını bir güzel demler tamamını dumura uğratmaz mıyım:))
laleninbahcesi aynen bende depoluyorum birsuru cayi eve :))
ReplyDeletecicekli caydan misir carsisinda bulup almis annem ile kardesim ama fiyati cok fazlaydi diyorlar, sanirim ithal falan onun icin.
creep sana da gunaydin :)
ben daha once hicbir yerde denk gelmemistim, dedigim gibi bir tek filmde izlemistim. Konyaya da yolum dusmedi bugune kadar ne yazik :(
Avram Usta tamam anladik yahu sen agir takiliyorsun :) ammavelakin, buralara geldim geleli nice seyler yedim ictim bir allahin kulu bana yedirip iciremez dedigim!! onun icin pek emin olma diyeyim ben sana, hem bazen yedigine pisman olmaktansa cok sevebiliyorsun o seyi :)
yasemin çayı bizim evin de pek kıymetlilerindendir cicim....
ReplyDeleteayrıcaaa ben de o çiçek açan çaylarla oynamak istiyorum!!!
NzN her evin kiymetlisi olmasi bosa degil cicim hakediyor bu ilgiyi :))
ReplyDeletene yapsak da seni cicek acan caylarla oynatsak yahu... sen en iyisi kap senin adami ikinci balayina gelin buraya ;)
aaaa süperrr hemen yeni bi balayı yapalımm böylece yeni bir düğün daha yapmış oluruzzz :)))
ReplyDeleteben pek çeşitli çaylardan içmiyorum
ReplyDeleteöyle bir tutkum yok ama hayranlıkla bu güzel yazıları okuyorum
ve ne kadar farklı çeşitli olduklarını görüyorum
iyi haftalar diliyorum
çayın fotosuna bayıldım; sanırım aynı tepkiyi ben de verirdim :))) ancak yine de çaykolik biri olarak onca çay arasından bizim siyah çayı içmezsem kudururdum :))) hala yeşil çay içmemiş biri olarak!!!! Singapur fotolarını bekliyorum ...
ReplyDeleteKuzum, ben de çiçek çay istiyorum ama :(
ReplyDeleteİçim gitti görünce.
Bayıldım-bittim, size gıpta ettim.
Ne yalan söyleyeyim, çay deyince akan sular durur.
Çok seviyorum.
Ben bugüne dek Lipton ve Dilmah dışında Yasemin Çayı içmediğim için, şu an ki düşüncem negatifin de negatifi :)
Çiçek yer gibi hissediyorum kendimi.
I-ıh... Jasmin size kalsın, gerisi benim olsun :)
Öperim seni şanslı şey!
Koca kişisine selamlar.
bu çayların görüntüleri çok hoş...
ReplyDeletetadını merak etmedim desem yalan olur:)
Fondip yapmak istiyorum. Denemeli.
ReplyDeleteNzN sen pek bir sevdin bu dugun isini cicim, masallah masallah :))
ReplyDeleteMAVIANNE iyi haftalar :) guzel oluyor arada farkli tatlar denemek, ozellikle bu aromali degisik caylar inanilmaz dinlendiriyor ve rahatlatiyor.
minimalist nasil yesil cay icmemis olursun! icmek lazim derim ben, tadini sevmesen bile saglik icin cok cok faydali bir cay. ama bizim ulkedekiler de pek basarili degil ne yazik ki :( buradakileri tadsan vazgecemezsin ;)
Ella buralara ugramak sart oldu bu durumda, bak denenecek ne cok sey var ;)
ReplyDeleteYasemin cayi ise bir bambaska, ben o dediklerini hic denemedim onun icin birsey diyemeyecegim ama bizim burada aldigimiz sirf yaprak seklinde, el degmemis, paketlenmemis ve lezzeti mukemmel belki farkediyordur.
CEPAYNASI goruntu cok guzel ama tadi pek de o kadar ozel birsey degil ne yazik ki :( bizdeki cicek veya meyva caylari gibi birsey...
Bu arada sizin e-mail adresinizi bulamadim blogda bana yorum olarak gondermeniz mumkunmudur veya mail atabilirsiniz biradambirkadin@gmail.com adresine :)
oyumben sicak sicak fondip olmaz yahu :)))
Ben de cayciyim. Cinli bir arkadasimin cocukluk hikayesi geldi simdi aklima. Babasinin bir suru caydanligi varmis, her farkli cesit cay icin ayri caydanlik kullanirmis ve bunlari yikarken sadece suyla calkalarmis. Caydanliklarin icleri de bu yuzden kapkaraymis. Bir gun cocuk babasini kizdiracak bir yaramazlik yapmis. Babasini cok uzdugunu gorunce, gonlunu almak icin oturup butun caydanliklari ovalaya ovalaya temizlemis, iclerini piril piril yapmis. Kendince babasinin cok deger verdigi caydanliklari kapkara kirlerden kurtarmis, parlatmis. Ama baba bunu gorunce cildirmis, senelerin lezzet birikimini yikadin gittin, bunu bana nasil yaptin diye...
ReplyDeleteSelen iyiymis bu hikaye :)))
ReplyDeleteBende farkettim burada da pek sevmiyorlar yikamayi, en fazla su ile bir calkalama, sabun falan yok. Ve en onemlisi her cay cesidine gore farkli demlikleri var, kimine porselen, kimine cam, kimine de toprak demlik. Iyice ogrenmek lazim gitmeden :))
ben de o fincanda çiçek açan çayı görsem yemin ediyorum deliler gibi çığlık atardım, çok güzelmiş gerçekten:) yasemin çayını bilmiyorum ama diyet sebebiyle yeşil çay içmem gerekiyor ya, onun yaseminlisi içiyorum mesela, çok daha güzel geliyor mis gibi yasemin kokusuyla. Artık yaseminin çayı nasıl mistir bilemedim:)
ReplyDeleteKesin huylanırdım.. Ya bu çay çiçek açarken içinden toz moz birşey çıkarsa, böcek möcek varsa şu bu.. Ama bu tür pirpiriklenmeleri çoktaaaaan aştığınızı biliyorum yaşadıklarınız yüzünden :) Afiyetler olsun, sevgiler.
ReplyDeleteJudy acilisini izlemek cok eglenceli gercekten :)
ReplyDeleteTaze yasemin cayini tatmalisin inanilmaz guzel kokuyor, koklamaktan icemiyorum resmen :))
Serpil dedigin gibi coktaaan astik biz o kisimlari :D zaten burada yasayinca asmak zorundasin baska caresi yok ne yazik ki. hem toz moz derken tadini cikaramazsin hicbirseyin onun icin ben koyverdim gitsin artik :)))
Yaa o nasıl bir güzellik öyle,kıyılıp da içilmez:)blogunu yeni keşfetmemle böyle bir güzellik görmem de hoş oldu=)
ReplyDeleteYaseminli yeşil çayı çok severek içiyorum ama sallama çay işte,bahsettiklerini de pek severek içerdim heralde.
particle hosgeldin :)
ReplyDeletegercektende kiyamiyor insan icmeye ama soyle bir guzelligi var tadi kolay kolay gitmiyor bu cayin, uzerine sicak su ekleyerek gun boyu icebiliyorsun birkac fincan ;)
Kaç kere yutkundum okurken sayamadım.. tam bir çaykolik olduğumdan resmen ağzım sulanarak ve de imrenerek okudum seyrettim sevgili A-H.. benim yerime de bir yudum iç içinden "şerefe" de.. ok?
ReplyDeletehasret senfonileri bir sonraki sefere sizin icin icecegim emin olun ;)
ReplyDelete