Aksamina da adanin en meshur plajina gidelim yemegi orada yiyelim dedik, yani "Patong beach". Gitmemizle donmemiz bir oldu. Daha once de bahsettigim gibi hayat kadini cok fazla ama oraya gidince iyice alenen olanlari goruyorsunuz ve insanin migdesi kaldirmiyor. Yani en azindan biz oldukca rahatsiz olduk. Gencecik hatta kucucuk kizlar, cogunlugu artik yol kenarinda gelenin gecenin gozunun icine bakiyor is cikarmi diye, bir kilo makyaj suratlarinda. Kotuydu, oldukca kotu...
Hemen otelimizin bulundugu yere donup her zamanki yerimizde yemek yedik. Bu arada donuste "tuk tuk" adi verilen modern faytona bindik. Minibusten daha kucuk bir arac ve arkasi acik. Inanilmaz tehlikeli bir arac, zaten burada insanlar canlari cebinde geziyor trafikte ne diyeyim...
Baktik denizden cok hayir yok son gunumuzude benim daha gitmeden tutturdugum fil gezisi ile dolduralim dedik. Son gun ogleden sonra icin ayarladik geziyi yine ayni acentadan. Adamlar yine otelden alip otele birakiyorlar, ogleden sonra bizi otelden aldilar ve yaklasik 45 dakikalik yolculuktan sonra daglik ormanlik bir alana vardik, muz agaclariyla dolu bir yerdi. Zaten Phukette yollarda ya muz tarlalari ya da hindistan cevizi agaclari dolu :) turu duzenleyenlerin hepsi travestiydi yine sansimiza :)))
“Allahim nolur bitsin biran once hayirlisiyla”
“Allahim nolur birtarafimiza bisey olmasin”
“Allahim sen bizi affet bu hayvanlara eziyet ettigimiz icin”
“Allahim aman hayirlisiyla inelim su hayvan bir yuvarlanmadan ya da cildirmadan”
“Allahim biliyorum surekli biseyler istiyorum bak yeminle bu son nolur bitsin”
Seklinde surup gitti benim dualar :))) O anda bilmiyorum ki beterin beteri var…
Ben zannediyorum ki dumduz yolda yuruyup gidecegiz, derken oyle bir yere geldik ki… Ben basladim sahadet getirmeye icimden, dedim kesin ya hep birlikte yuvarlaniyoruz ya da biz tepeden ucup filin ayaklari altinda can vericez. Derenin icine inen basamak yapmislar camurdan! Saka gibi fil kardesim bu ne bilsin basamagi!!! Ya ayagi kayarsa, ya biz agir geldiysek, ya ya ya bitmez ya lar…
Indik suyun icine o basamaklardan, ama yemin billah omrumden omur gitti. Hani kocam yanimda agzimi acamadim helallesmek icin o kadar feci durumdayim araliksiz besyuz besmeleyi siralamisimdir bir dakikada :) Korkudan ve stresten ne elim tutuyor ne ayagim, bu arada koca kisisininde durumu pek farkli degil o birde sesli tepki veriyor ikimizde de ne can kaldi ne bisey. Ben bittim tukendim geri donmenin yollarini ariyorum ama o indigimiz yeri yeniden cikmak da hic isime gelmiyor acikcasi. Bir iki dakika kendimize geldik gelmedik bir de baktim ki indigimizden bes beter bir cikis yolu. Eyvah!! ki ne eyvah... Goruverince onu soluk alamadim resmen, olup olup diriliyorum o anda aman nasil cikacak bu fil buradan diye. Hani oyle bir yol ki ben insan halimde zor cikarim o bayiri. Binmisiz hayvanin tepesine inmek ne mumkun, hem surucude ingilizce bilmiyor tek kelime zaten. Ikimizde “durdurun dunyayi inecek var” modundayiz ama inmek ne mumkun. Yine basladim duaya, ama arada kendime de nasil kufrediyorum, hani bu isi ben sardim ya basimiza.
Ve sonuc olarak cikti o hayvan o tepeyi, sirtinda bizimle ve birsey olmadan ki ben hala burdayim ve bunlari anlatabiliyorum. Ama gelin birde bize sorun o nasil bir eziyet nasil bir an di. Omrumden omur gitti orada, bes yas yaslanmisimdir yani o derece :) O tepeyi cikinca biz artik sadece bitsin nolur su eziyet diye bakarken surucu muz agaclarinin yaninda durup yere atlamazmi !!
Benim boynumdaki makineyi gosteri “foto” diyor birde! Biz koca filin ustunde ikimiz kalakaldik, hayvan oraya buraya muz yapraklarina ardiliyor ve surucu karsidan gayet rahat bir sekilde bizim fotograflarimizi cekiyor. Anlatirken boyle gayet normal gibi duruyor ama birde gelin bize sorun :) Hatta sonradan gorduk ki hersey inanilmaz acik belli olmus fotograflarda :) Ben yine yuzumu gozlukle kamufle etmisim ama koca kisisinin oyle bir yuz ifadesi var ki (puhahahahaha) anlatmaya kelimeler yetmez…
Buraya koymuyorum koyamiyorum, (rezil olmamak lazim) zaten koysam o fotografla ve bu hikayeyle dunya capinda unlu olur tiklanma rekorlari kirariz bir kac gune o derece yani :D
Neyse efendim adam bizim icimize bisey kacmis modunda bir suru fotografimizi cektikten sonra isaretle demezmi siz outrun hayvanin kafasina da surun diye !! Zaten H. surekli soylenip duruyordu niye indi bu, nasil binecek simdi diye, dedim “sictik”. Tabii biz hemen atladik can havliyle “yooook olmaz diye” nasil atladiysak adam guldu halimize, geldi bindi tekrar filin ustune. Yavastan bindigimiz platforma yollandik inmek icin. Orada baskalari bekliyordu binmek icin ve yanlarinda kucucuk cocuklari vardi, zor tuttum kendimi aman delimisiniz durum binmeyin dememek icin.
Neyse kazasiz belasiz indik filden, ben orada satilan muzlardan alip besledim fili :) Zavalli hayvana hem onca eziyet verdik hemde cok uzuldum oradakilerin hayvanlara iyi davranmadigini gorunce. Nasil sirindi hortumuyla tek tek alip muzlari elimden yedi :) H. yanina bile yanasmadi, uzaktan benim fotografimi cekti sadece :)
Sonrasinda da dedik “herhangi bir hayvana binerek gezmek mi? macera mi? tovbe” … Affedin bizi filler…
Ic ses : ama ben daha yunuslarla yuzecektim :(
O gunku gezide sadece fil gezisi degil birkac sey daha varmis sonradan ogrendik. Bizi alip milli park gibi kucuk bir alana goturduler. Oncelikle orada kurulmuz “Gibbon” yani maymun barinaklarini gorduk. Ozellikle insanlarin dogadan koparip hayatlarini mahfettigi maymunlara rehabilitasyon uyguluyorlarmis burada, varsa hastaliklarindan arindirip tekrar dogaya saliyorlarmis ve uremelerini sagliyorlarmis.
Maymunlar oldukca sirindi. Hele bu resimde gordugunuz ikisi cok tatliydi, biri surekli digerinin kulagini yaliyordu kedi gibi :)
Sonrasinda da ayni yolun devaminda olan selaleyi gormek icin tirmandik. Onca stres sonrasi oranin nemli, serin havasi iyi geldi (bir onceki gunden de yandigimiz hesaba katilirsa) biraz ayaklarimizi sulara sokup serinledik, birkac resim cektik indik asagiya.
Tam gezi bittimi eve mi gidiyoruz derken dediler “son olarak size buffalo gosterecegiz” . Ne alaka ?!? Benim bildigim buffalo Amerika’da falan olur, hem ben eve gitmek istiyorum ya… diyemedim tabii. Gittik, ben zannediyorum ki buffalo ciftligi gorucez hani hayvanlar falan geziniyor. Arabadan indik karsida yavru bir fil gordum. Onun resmini cekeyim diye tam fotograf makinesini acmistim ki, calismadi!! Ay buna noldu simdi niye calismiyor derken o karmasayla kendimi kulustur bir tahta yigininin icinde buldum!
Efendim meger buffalo dedikleri allahin mandasiymis! O tahta yigini da o mandanin arkasina baglanmis arabaymis ama yemin ederim tahta meyva sandiklari kadar saglam ve guvenli birsey, varin siz hayal edin. Bir an oyle bir karmasaya geldi ki binmis bulundum, inemedim. Baktim yerler diz boyu camur. O sacma camurum icinde o sacma sapan kulusturle bize bir tur attirdilar. Ama ne diyeyim artik ne dua edip tanrim bizi kurtar diyecek yuzum kaldi ne de dua edecek an bulabildim. Hayvanin her hareketiyle yaklasik 45 derece saga ve sola yatan bir meyva sandigi dusunun ve icinde sekiz koca insan!!! Birde aksi gibi en uca biz kaldik, yani en dusulecek yere :)
Havada ucusan ciglik en cok benimki miydi yoksa koca kisisinin mi bilemiyorum. Birde bizimkinin bagirmasi banaydi isin garibi :) Bana “iyi tutun dusme” diye bagiriyor, sanki ben dusmek istermisim o bokun icine gibi :) Bende ona “tutunuyorum ya daha napayim” diye bagiriyorum… Hahahaha
O kadar can havliyle bagrismis olmaliyiz ki yandaki fransiz cift saskinlik icinde bakiyordu, rezil olduk :) Hatta ben o kadar savruluyor ve ucuyordum ki arabanin – pardon tahta sandigin – icinde kiz endise icinde “iyimisiniz?” diye sordu.
Birde bir ara o can havliyle dusmemek icin yandaki cinli adama sarilmisim onu hatirliyorum :) Neyse allahtan o gun son gunumuzdu, tum rezillikleri geride biraktik.
Sonunda dedik yeter, nolur bizi geri goturun otele bunca iskence yeter. Lafin ozu siz siz olun hicbir hayvanin tepesine binmeyin bizim gibi bindiginize pisman olursunuz :) Aman diyim…
Bu kismi eklemeyi unutmusum, eh cok konusunca herseyi unutuyor insan :)
Phuket hakkinda genel not:
Gayet guzel bir yer, gidilip gorulmesi iyidir hostur ama dunya harikasi degil ne yazik ki. Vallahi bok atmiyorum :) Cunku benim fikrimi sorarsaniz Turkiye'de, ozellikle akdeniz bolgesinde ayni ayarda bircok guzel sahil, deniz ve otel var.
Farkli bir ulke, farkli insanlar ve kulturler ilginizi cekiyorsa... Iste o zaman gidilesi bir yer ;)
Dikkat edilmesi gereken noktalar ise ozellikle trafik ve kisisel guvenlik konulari cok zayif. Orada bulundugumuz 5 gun icerisinde gozumun onunde bir motora "tuk tuk" carpti, motorcu havada uctu :( Bir sonraki seferde (allahtan biz aracin icindeydik o zaman) sokakta polis birini yakaliyordu, etrafta insanlar izliyor, benim en son gordugum sey yakaladiklari ya da yakalamaya calistiklari adamin elinde parlayan 14lu oldu, yani silah.
Velhasil Phuket tatilini boyle tamamladik, sirada yeni maceralar ve yeni mekanlar var. Cok yakinda (ramazan bayraminda) yine yollardayiz.
Eger sonuna kadar okuyup azmettiyseniz ve sona gelebildiyseniz kocamannnn tebrik ettim size :)
Iyi bir haftasonu dilerim herkese.
A.