Wednesday, August 22, 2012

Kitap kulesi ve kitap kosesi

Sevgili Leylak dali'nin araciligiyla haberdar oldum Euphoric'in kitap kulesi etkinliginden, dururmuyum hic bende yaptim kocaman bir kule ve fotografini cektim hemen :)
Tabii bayramdi seyrandi derken yayinlamam gecikti... 
Ama tembelligin bu kadari! birde son zamanlarda okudugum kitaplari da ekleyeyim ayni yaziya dedim, iki ayri yazi yazmaktansa :)

Buyrunuz efendim asagidaki benim evdeki kitap kulem :) Okunmuslar, okunmamislar hepsi bir arada. Biraz fazlaca buyuk oldu, ne varsa koydum valla, eh gurbette kitaplara hasret olunca boyle gormedik oluyor insan :))
Kocakisisinin Turkiye seyahatinden sonra bavuldan ciktigina en cok sevindigim ganimetler bunlar oldu herhalde bu yil :) Zaten uzunca bir sure boyle kule halinde kaldilar, bol bol gozum doydu da sonradan tasinirken toplayip kaldirdim onlari :))



Ve birde kitaplara dair bir dipnot (pardon ara not oldu bu): Ihsan Oktay Anar'in yeni kitabi "Yedinci Gun" Eylulde cikiyormus, haberi gorunce sevinten deliye dondum :) Gerci cikar cikmaz alip okuyamayacak olmanin buruklugu var ama :( Elbet birkac ay rotarla okurum, heyecani daha simdiden sardi bile beni...
Sizlerle paylasayim bu sevinci dedim :))


Eh simdi gecelim son zamanlarda okunanlara...

Aslinda benim kocakisisine verdigim alinacak kitaplar listesinde yoktu ama o nobel odullu yazar Hermann Hesse'nin "Siddhartha" sini da alip gelmis, iyi de yapmis :)
Oldukca ilginc ve guzel bir kitapti. Hintlilere gicik oldugum su donemde bile zevkle okudum kitabi. Ve hatta daha bir iyimser gozlerle bakabildim onlara bu kitap sayesinde :)

Siddhartha adli gencin Buddha ve Nirvana arayisini, arayis surecinde yasadiklarini anlatiyor...
Kitabin beni tek hayal kirikligina ugratan kismi sonu oldu sanirim. Boyle maneviyata veya bilinmeyene dayali hikayelerin sonu hep bir yerlere varmiyor, varamiyor - veya vardigi son beni tatmin etmiyor :) Ne bekliyordum ki Buddha'yi gercekten bulup Nirvana'ya ulasmanin kisa yolunu soyleyecegini mi :))

Ne yalan soyleyeyim bana Budizm veya Hinduizm sacma geliyor. Ammavelakin onlarin o dingin huzurlu haline de ozenmiyor degilim :) Sanirim bu baslibasina baska bir yaziya konu olur onun icin kisa keseyim :)

Ve kitaptan sevdigim cumleler;


"Simdiye kadar onun gibi bakan, gulumseyen, oturan ve yuruyen kimse gormedim, diye gecirdi icinden Siddhartha, dogrusu bende onun gibi bakip gulumseyebileyim, oturup yuruyebileyim isterdim, oylesine ozgur, oylesine saygideger, oylesine gizli, oylesine acikyurekli, oylesine cocuksu ve gizemli. Dogrusu ancak kendi Ben'inin ozune girebilmis biri boyle bakar ve yurur."

"Bir kimse ariyorsa, gozu aradigi seyden baskasini gormez, bir turlu bulmayi beceremez, disaridan hicbir seyi alip kendi icine aktaramaz, cunku akli fikri aradigi seydedir hep, cunku bir amaci vardir, cunku amacin buyusune kapilmistir. Aramak bir amaci olmak demektir. Bulmaksa ozgur olmak."

"Bilgi bir baskasina aktarilabilir, bilgelikse hayir. Bilgelik kesfedilebilir, bilgelik yasanabilir, bilgelik el ustunde tasiyabilir insani, bilgelik mucizeler yaratabilir ama bilgelik anlatilamaz ve ogretilemez..."


 ******

Asli Perker'in "Sufle"si son zamanlarda en severek okuduklarimdan biri oldu...
Cikolatali Krep ve Demleme Cay gibi kotu bir deneyimden sonra mutfak cagrisimli bir diger kitap oldugu icin biraz cekinerek elime aldim kitabi acikcasi :) Lakin sufle bambaskaydi, oldukca insanin icine isleyen bir kitap.

Benim gibi mutfak, ozellikle tatli duskunu (!) okuyucular icin birebir bu kitap. Zaten kapagin guzelligine bakarmisiniz, kitabi elime aldikca kendimi mutfakta hissediyordum :)
Mutfak duskunu dediysem yanlis anlasilmasin, kitap bir yemek kitabi degil kesinlikle. Hatta aksine oldukca huzunlu bir sekilde uc farkli insanin hayatini anlatiyor parca parca. Okurken bogaziniz dugumleniyor bazen, bazen de oturup dusunuyorsunuz ne insanlar ne hayatlar yasiyor, su duvarlarin ardinda neler neler oluyor acaba diye... Ve sansliysaniz cogunlukla sukrediyorsunuz halinize :)

Bu kitaptan alinti yok hic, cunku ben kitabin tamamina bayildim ve oyle kaptirmisim ki kendimi cumlelerin altini cizmeden okudum :)
Kesinlikle tavsiye edeceklerimden biri bu kitap.


******


Okunup bitirilenlerden bir digeri de AZ...


Bu kitap hakkinda yazmalimiyim, yazmamalimiyim kararsiz kaldim aslinda. Cunku ben okuyup bitirene kadar yeterince bu kitap hakkinda yazilip cizildi, yeterince gundemde kaldi yani... ve hatta ben okuyan en son kisi bile olabilirim :)

Soyleyecegim uc bes sey var, zaten dedigim gibi cogunlugun okudugu bir kitap hakkinda yorum yapmak pek bir gereksiz geldi. 
Tek kelimeyle etkileyici bir kitap! 
Okumaya baslayinca elinden birakamiyor insan, tum igrencliklere ragmen. Ancak kitabin ikinci yarisi ilk yarisi kadar sarip sarmalamiyor insani, ve hatta abartili rastlantilar orgusu bir sure sonra insani yormaya basliyor - hani oyle ki bir ara dusunmeden edemedim "ulan kitabin sonunda hepimiz Ferda ile tanisip akraba cikacagiz galiba" diye :)))
Ayrica ikinci kisimdaki abartili Oguz Atay ve "Tutunamayanlar" duskunlugunu -reklam mi desem ama reklama ihtiyaci mi var Oguz Atay'in- hic cozemedim. Biraz fazla kacmis bence, ama yine de cogu insan gibi benim de Tutunamayanlar"i okunacaklar listeme eklememin en buyuk sebebidir bu kitap :)

Velhasil okumaya deger ilginc bir kitap ama ikinci yarida ilk yaridaki performansi beklemeden okuyun derim ;) Gecenlerde bir yerde okumustum cok da hosuma gitti su yorum; "Yeni bir Elif Safak yaratmaya gerek yok, abartmayalim" demis insanlar yazar ve kitap icin. Diger kitaplarini okumadigimdan yorum yapamayacagim ama kitap konusunda bu yoruma sonuna kadar katiliyorum.

Ve yine altini cizdiklerimden;


"Ve butun insanlar hayat tarafindan dovulur, nadiren de odullendirilirdi. Bu kadar basit."

"O andan sonra da, evde, baskin elementi aci olan kimyasal tepkime gerceklesmis ve Stanley'in buyumesi durmustu. Buyuyemeyen butun insanlar gibi kurdugu hayallerin icinde yuruyen Stanley'in ayagi bir cukura girip de tabani gercege degince cani yanmaya baslamisti. Yasi ilerledikce ve buyuyemedikce o can yanmasini daha cok hissediyordu."

"On dort yas... Tek ayaklari daima kirik oldugu icin sallanmaktan kurtulamayan kursulere sahip psikiyatri anabilim dalinin, adini ergenlik koydugu bir insanlik donemi."


******

Sahilde Kafka ise daha yeni bitti, hani etkisi hala daha uzerimde :)
Murakami ie ilk tanisma kitabim bu oldu, Murakami'nin fantastik dunyasina giris icin iyi de oldu sanirim - lale ablacim sagol tavsiye icin ;)

Japonlarin yaraticiligi, hayal dunyasi hep cok etkilemistir beni, bknz: anime duskunlugumuz :) Dunyanin bir kismindan farkli bir bakis acilari var, ada insanlari olduklarinda olsa gerek...

Murakami 15 yasindaki Kafka Tamura'nin evden kacisiyla basliyor anlatmaya. Kitabi okumaya baslayinca normal bir roman okudugunuzu zannediyorsunuz once. Ilerledikce Murakami'nin fantastik dunyasina adim atip sasirmaya, duslemeye ve gozunuzde canlandirmaya basliyorsunuz. Sayfalar birbiri ardina birer birer akip giderken ne zaman 100. ne zaman 500. sayfaya gelmissiniz anlamiyorsunuz bile :) Oldukca akici ve surukleyici bir kitap.

Lakin (lakini de var uzgunum) ben fazla gozumde abartip, beklentilerime tavan yaptirip okumaya baslamis olmaliyim ki bitirdigimde "vay be ne kitapmis, dunyanin en super kitaplarindan biri" demedim acikcasi :)) Birde kitabin bazi yerlerinde hikaye orgusunde ufak bosluklar vardi, oturmadi pek ama yine de kitabi zevkle okumaya engel degildi.
Severek, soluksuz okudum :) Hele hele sahilde yayilarak "Sahilde Kafka" okumanin tadi baskaydi :)
Fantastik kitap duskunleri icin kesinlikle okunmalilar arasinda bence ;)

Sanirim benden simdilik bu kadar, ben gidip yeni kitaplara gomuleyim bir ara yine topluca yazarim :))

Gitmeden birde dipnot duseyim: kitap severler henuz haberiniz olmadiysa Vikitap'a mutlaka katilin derim, cok guzel bir paylasim sitesi ;)
Buyrunuz Vikitap hakkindaki onceki yazim burada...

13 comments:

  1. bayramda ne kitap okuyabildim ne de film izleyebildim. Neyse bugün başlıyorum artık etkinliklerime:))
    Sahilde Kafka'yı beğenmene sevindim. Murakami benim gerçekle gerçeküstü arasında yaptığım yolculuğum...

    Sufle çok güzeldir gerçekten de... Hayata sufle gözüyle baktırmıştı bir ara... Tabi kitabı okumayan anlamayacak bu yorumumu... AZ konusunda çok haklısın, birinci bölümü daha etkileyici idi... İkinci bölümdeki inanılmaz tesadüfler bana İskender'i hatırlatmıştı...

    Fakir Baykurtları görünce hem çok şaşırdım hem de çok sevindim. Benim gençlik romancım, yutar gibi okurduk ne yazssa...
    Çavdar Tarlasında Çocuklar çok sevdiğim bir Salinger kitabıdır. Dünyaya 16 yaş gözüyle bakmak zor be şekerim dedirtir insana:))
    Nasılda yazasım varmış heheh Herman Hess okuru olmak ise ayrı bir ayrıcalıktır.Ay hadi gideyim ben yav
    Selamlar sevgiler Uzak Doğu'ya...

    ReplyDelete
  2. lale abla konu kitap olunca insanin yazdikca yazasi geliyor :))
    simdi sirada zemberek kusu var Murakamiden ;) severim bende gercek otesi seyleri :)

    Gercekten insan sufle gozuyle bakiyor hayata :) aslinda kitabi okurken pek cok kereler arzu ettim sufle yapmayi ama hayat telasesinden firsat olmadi, birde korktum sanirim benimki de cokerse diye :D

    Cavdar Tarlasinda cocuklar okumak icin cok gec kaldigim bir kitap, kocakisisi alip getirmis ben okumamistim deyince, aslinda onu 16 iken okumak vardi ya...

    Fakir Baykurt ile tanismam ise gecen yil Tirpan ile oldu - laf aramizda gorumcem hediye ettigi icin okuyasim gelmemisti hic kitabi ahahaha :))) Ama bir tanistik pir tanistik :) Anadolu kokan hikayelerinin sarip sarmalamasinin yani sira haksizliga baskaldirisinda kendimi buldum ben sanirim ;)
    Simdi diger kitaplarini sindire sindire okumayi planliyorum.

    Bak bende yazmaya baslayinca duramamisim :)
    sevgiler benden de

    ReplyDelete
  3. Murakami usta bir yazar ama artık beni de öyle çok fazla etkilemiyor. Önerdiğiniz türkçe kitapları okumaya çalışacağım; artık türkçe edebiyat takip etmekte zorlanıyorum çok uzak kaldım. Anar'ın yeni kitabını hemen edineceğim, merakla bekliyordum. Yazarlar fazla üretmeye başladıklarında kendilerini de yinelemeye başlıyorlar; içerik değilse bile, biçim olarak... Az yazar bu yaratma dinamiğini dengeli bir şekilde kurabiliyor. Hesse onlardan biri bence (en sevdiğim kitabı Step Kurdu olsa da, zevkle okuduğum diğer bir kitabı Boncuk Oyunu. Sidharta ondan okuduğum ilk kitaptı ve bana Hesse'yi sevdiren kitap oldu), Eco bir diğeri, Anar henüz yeterince üretmedi o nedenle merakla bekliyorum yeni kitabını! Önerileriniz için çok teşekkürler!

    ReplyDelete
  4. Sufle benim de çok severek okuduğum bir kitaptı. Başka şehirlerdeki farklı hayatlara sanki mutfak penceresinden konuk olmuşuz gibi gelmişti. Sahilde Kafka rafta öylece duruyor, bir cesaret başlayabilirim diye düşünüyorum. Bakalım Mine Söğüt'ü sevecek misiniz?
    Merakla bekliyorum.
    Sevgiler

    ReplyDelete
  5. Çok güzel bir kule olmuş, her yazar ve kitap birbirinden değerli benim için, zevkinize sağlık :]

    ReplyDelete
  6. Mavi asil ben tesekkur ederim guzel yorumun icin ;)
    Sahilde kafka benim ilk Murakami kitabimdi, digerlerini de yavas yavas okumayi planliyorum bakalim nasil gelecekler...
    Ihsan Oktay Anar'a gelince, benim en sevdigim yazarlardan biri o yuzden son kitabini hasretle bekliyordum :)
    Amat ile biraz tempoda dusus gostermis olsa da Suskunlar beni memnun etmisti, o yuzden yeni kitabi merakla bekliyorum simdi ;)
    Hermann Hesse konusuna gelince... Siddhartha ilk okudugum Hesse kitabiydi ama son olmayacak buna eminim :)

    Özlem aynen dedigin gibi sanki baskalarinin mutfagina, hayatlarina konuk olur gibi okudum sufleyi :))
    Sahilde Kafka konusunda hic endise etme derim, ilk basta cok kalin gelsede insanin gozune eline alinca birakamiyorsun bir cirpida bitiyor ;)
    Mine Sogut okuduklarimdandi, Bes Sevim Apartmani en sevdiklerimden biri haline geldi dememe gerek yok sanirim :)
    Sevgiler bendende :)

    ReplyDelete
  7. Betula tesekkurler, begenmene sevindim ;)
    aynen bende oyle hissediyorum pek bir degerli kitaplar benim icinde :)

    ReplyDelete
  8. merhaba blogunu yeni keşfettim
    üyenim
    benim de stil blogum var
    beklerim sevgiler
    =)

    ReplyDelete
  9. Duygu hosgeldin :)
    tabii ki gelirim bende ;)
    sevgiler

    ReplyDelete
  10. Dokuzunu okudum, birine bayıldım, birkaçını sevdim. Ama söylemem.

    ReplyDelete
  11. seyyarat aglarim ama :(
    hangilerini sevdin neye bayildin? soylesene yahu merak ettim bak simdi :)
    bak herseyi hemen soyleyiveriyorum su guzel bu degil diye, senin fikrinide alalim fena mi ;)

    ReplyDelete
  12. Sufleyi ben de okumak istedim, not edicem
    murakamiyi çok merak edengillerdenim, cesaret edersem okumak istiyorum :)
    kule harika
    onuncu köy benim de bekleyenlerim arasında
    <3

    ReplyDelete
  13. Euphoric umarim begenirsin sufleyi, okumasi kolay ve guzel bir kitap :)
    Murakamiye kesinlikle cesaret et bence, boyutuna bakma baslayinca su gibi gidiyor, cabucak bitiriyor insan ;)

    Bu kule isi cok iyi oldu iyi ki kanimiza girdin, yine yapalim bol bol :)

    ReplyDelete

Yorum birakan elleriniz dert gormesin ;)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails